Kış Ayları ve Böbreklerimiz*

Çin Tıbbına göre kış aylarında böbreklerimizi korumamız özellikle önem taşır. Bu mevsim böbrek ve mesane organlarının ve bu organlarla bağlantılı ‘meridyen’ denen enerji kanallarının bedenimizde en aktif rol oynadığı mevsimdir.

GENETİK ÖZELLİKLERİMİZ YA DA İLKSEL ENERJİ
Bedenimizin üç temel enerji kaynağı vardır. Yediğimiz yiyecekler, soluduğumuz hava ve ailemizden miras aldığımız, doğumumuzla birlikte bizde var olan ‘ilksel’ enerji (Jing). ‘İlksel enerji’ için, duygusal ve zihinsel açıdan tam karşılamasa da genetik özelliklerimiz de diyebiliriz. Çin Tıbbına göre ‘ilksel’ enerji ve ilksel madde böbreklerde ve böbreklerin arasındaki Ming Men denen bölgede toplanır. İlik yapımızı, genel beden yapımızı, temel yaşam gücümüzü ve niteliğini bu enerji belirler. Bu enerji yaşam süremizi büyük oranda belirleyen bir kum saati gibidir. Doğduğumuzda doruk noktadadır, yaşımız ilerledikçe azalır. Oluşumumuz sırasında anne, babamızın sağlığı, yaşı, annemizin hamilelik dönemindeki sağlığı, doğum sırasında ve yaşamımızın ilk altı ayındaki koşullar bu enerjinin gücünde belirleyicidir. Bu enerji biz bebekken doruk noktadadır ve yaşamımız boyunca yavaş yavaş tükenir.

ÇİN TIBBINDA BÖBREKLERİMİZİN ÖNEMİ BÜYÜKTÜR
• Kemik yapımız
• Omurga sağlımız ve bedenin dik duruşu
• Hafıza, koordinasyon ve denge gücümüz
• Üreme organlarımız
• Kulaklarımızın duyma gücü
• Saçlarımızın kalitesi
Böbrek enerjisi ile yakından ilgilidir. Kolay kırılan, zayıf kemik yapısı veya geç iyileşen kırıklar; üreme fonksiyonunda, hormonal dengede bozuklar; bel ağrıları, siyatik; denge ve duyma problemleri; zayıf koordinasyon, yavaş tepki veya sakarlık; süre giden aşırı tuz ihtiyacı, çok sık susama, ağız kuruluğu; özellikle akşam üzeri artan sığ nefes; ince telli, kolay dökülen ya da erken ağaran saçlar böbrek enerjimize daha iyi bakmamız gerektiğinin işareti olabilir.

BÖBREKLER SOĞUK HAVADAN KÖTÜ ETKİLENİR
Batı Tıbbından da bildiğimiz gibi böbrek ve mesane enerji kanalları vücudumuzun su metabolizmasında da önemli rol oynar. Vücudun alt bölgelerinde ödem ya da şişkinlik, çok sık ya da çok seyrek idrara çıkmak, çok koyu idrar, prostat böbrek enerjisi dengesinin bozulduğunun göstergeleri olabilir.

Peki böbrek enerjimizi korumak için neler yapabiliriz? İşte birkaç basit öneri:
Yazının başında da belirttiğim gibi böbrek ve mesane enerji kanallarının en aktif çalıştığı ve korumaya en çok özen göstermemiz gereken mevsim kış mevsimidir. Bu organlar soğuk havadan kötü etkilenir. Dolayısıyla böbrek enerjimizi korumak istiyorsak, özellikle kış aylarında, böbrek ve mesane bölgemizi üşütmemeli, sıcak tutmalıyız. Düşük belli, göbeği açıkta bırakan pantolonlar, bel bölgemizi örtmeyen kısa kazaklar yukarıda belirttiğimiz hastalıklara davetiye çıkarabilir.

İNSAN DOĞAYI TAKLİT ETMELİ
Kış mevsiminde doğa içe çekilişini tamamlar. Doğanın ve bitkilerin dinlenme zamanıdır kış ayları. Pek çok hayvan kış uykusuna yatar. Kırsal toplumlarda da yıllık işlerin çoğunun tamamlanmış olduğu bir dinlenme dönemidir. Çin tıbbına göre, onun bir parçası olan insan doğayı taklit etmeli ve kış döneminde bilinçli olarak dinlenmeye daha çok zaman ayırmalıdır. Bu durum modern yaşamın temposunun tersinedir. Biz genelde yaz aylarında dinlenir, tatil yapar, kış aylarında da yoğun çalışırız. Aynı bakış açısından devam edersek, böbrek enerjisini düşüren önemli faktörlerden biri de aşırı yoğun çalışmaktır. Stresli zihinsel faaliyet gerektiren ya da ağır fiziksel güç gerektiren işleri sınırlarımızı zorlayacak düzeyde sürdürme vücudumuzdaki böbrek enerjisini denge dışına iter. Eğer uzun saatler çalışıyorsak araya dinlenme zamanları ayırmamız, bir işin ardından hemen bir diğerine koşturmamaya özen göstermemiz böbrek enerjimiz için çok önemlidir. Fazla çay, kahve, alkol tüketimi, madde kullanımı da böbrek enerjimizi hoyratça tüketmenin bir başka yoludur. Yavaş ve akıcı hareketler içeren çigong, tai çi çüen, yoga ve yüzme gibi egzersizler böbrek enerjimizi güçlü tutmaya yardımcı olur.

Eğer egzersiz yapamayacak düzeyde denge dışına çıkmışsa böbrek enerjimiz dinlenmek ya da şiyatsu, akupunktur gibi terapilere başvurmak gerekebilir.

*www.haberdesin.com haber sitesinde yayınlanmıştır.